Karıştırılmış Gerçeklik Deneyimi TOBB ETÜ'de
Önce sanal gerçeklik, sonrasında arttırılmış gerçeklik ve son olarak da karıştırılmış gerçeklik uygulamaları hayatımıza gelişen teknolojinin ve ucuzlayan maliyetlerin sonucu olarak girmiş bulunuyor. Sanılanın aksine sanal gerçeklik deneyiminden oldukça farklı olan karıştırılmış gerçeklik teknolojisi, hibrit sistem olarak da adlandırılıyor. Hibrit, yani karışık. Aslında bu teknolojinin ismi, teknolojinin çalışma prensibini de çok net olarak açıklamakta. Gerçek hayattaki nesneleri ve bilgisayar ile yaratılan sanal nesneleri karıştırılmış gerçeklik gözlüğünü taktığımızda aynı anda, aynı ortamda bağdaştırmaya çalışıyoruz. Örneğin bu, ayakları gerçek ancak gövdesinin sanal olduğu bir köprü de olabilir; blokları internet üzerinden çekilerek bir araya getirilmiş bir kadavra da.
Kullanım alanı ülkemizde henüz yaygınlaşmakta olan bu teknoloji, üniversitemiz Sanat ve Tasarım Bölümü başkanı ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Fatih Karakaya önderliğinde, Tasarım yüksek lisans öğrencilerimizden Hande Yazıcı ile birlikte yürüttükleri bir araştırma projesinin konusu. Ekibe bir de Hacettepe Üniversitesi Seramik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Feyza Özgündoğdu çalışmalarıyla destek veriyor. Projeye nasıl başlayıp, hayata nasıl geçirdiklerini kendilerine sorduk. Henüz yeni kullanım alanı bulan bu teknolojinin sanat ve tasarım eğitimi alanında kullanılabilir hale getirilmesi için gerekli araştırma, geliştirme ve uygulama çalışmaları yapmaya devam ettiklerini öğrendik.
Yaratıcılığın eğitimin her alanında ve doğrudan büyük yer sahibi olduğunu vurgulayan araştırmacılar, bu çalışmalar sonucunda teknoloji ve yaratıcılığın ne kadar iç içe iki olgu olduğunu ispatlayarak, bu teknolojiyi eğitimde kolaylaştırıcı olarak kullanılabilir hale getirmeyi hedefliyorlar.
Haber: İpek Aksel - İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü